Copyright © 2008 ßy YAKAMOZ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kevin Mitnick. 38 yaşında. Gelmiş geçmiş en büyük hacker olarak kabul
ediliyor. 5 yıl hapiste kaldıktan sonra geçtiğimiz yıl koşullu olarak
serbest bırakıldı. Koşullardan birisi telefona ve bilgisayara dokunmamak. Bu
koşulun başlıca nedeni daha önce de hapse giren Kevin’in intikam olarak
kendisini mahkum eden yargıca, kendisini suçlayan savcıya vb. oyunlar
oynaması. Örneğin, bir seferinde telefon numarası öğrenme hattını (bizdeki
118 hizmeti) bir yargıcın telefonuna yönlendirmiş. Bir başkasında sevmediği
birisinin telefonunu aylarca arızalı olarak göstermiş. Bir başkasının
telefonuna binlerce dolarlık faturalar gönderilmesini sağlamış. Telefon ve
bilgisayar sistemlerini avucunun içi kadar iyi bildiği tartışılmaz.
Kevin Mitnick sorunlu bir aileden geliyor. Kevin üç yaşındayken anne ve
babası ayrılmışlar. Amcası bir madde bağımlısı. Bir seferinde cinayetle
suçlanmış. Üvey kardeşi Adam aşırı doz uyuşturucu kullanmaktan ölmüş.
Annesi Shelly lokantalarda garsonluk yaparak hayatını kazanıyor ve sık sık
erkek arkadaş değiştiriyordu. Kevin annesinin arkadaşlarından birisine
yakınlık duymaya başladığı zaman annesinin hayatına başka birisi giriyordu.
Kevin’in gerçek babası ile ilişkisi çok azdı. Sık sık yer değiştiriyorlardı,
düzenli bir hayatları yoktu. Kevin’in sürekli değişen arkadaş çevresine
karşı telefon iletişiminden başka bir seçeneği yoktu. Bu yüzden telefon
sistemlerini iyi öğrenmesi gerekiyordu. Öğrendi de.
1978’de Kevin Mitnick amatör radyoculukla uğraşıyordu. Bir yandan da telefon
sistemleriyle ilgileniyordu. İnsan ilişkileri kötüydü, hemen herkesle
takışıyor ve kavga ettiği herkese kin besleyip zarar vermeye çalışıyordu.
Örneğin, telefon hatlarının kesilmesini sağlıyordu. Kin tutma ve sevmediği
insanlara teknolojik zararlar verme huyu hep devam etti.
Kevin 1978 yılında amatör radyo sistemleriyle uğraşırken Roscoe ile tanıştı.
Kevin’in Roscoe ile ilişkisi hep sürecekti. 1995 yılında yakalandığında ilk
aradığı kişi Roscoe olmuştu. Roscoe daha kolay kız arkadaş bulmak için o
zamanlar ABD’de yaygın olan telefon konferans sistemlerinden birisini
işletiyordu. Roscoe teknolojinin bu yönünü seviyordu: Kız arkadaş bulmasına
yardımcı olmasını. İlerde bu sayede tanıştığı ve yattığı kızların sayısını
anımsamadığını söyleyecekti. Roscoe bu bilgilerini yazıya dökecek ve “Ev
Bilgisayarınızı Kullanarak Kadınları Baştan Çıkarma Kılavuzu” adlı bir
kitapçık da yazacaktı. Roscoe’nun kız arkadaşı Susan ise gündüzleri santral
operatörlüğü geceleri fahişelikle para kazanıyordu. Susan da sevgilisi
Roscoe sayesinde telefon sistemlerine ve daha sonra da bilgisayar
sistemlerine girmeye başladı. Bu garip üçlüye katılan bir başkası Steven da
telefon sistemleri konusunda bilgili birisiydi. Dördü çok uyumlu olmasa da
iyi bir gurup oluşturdular. İçlerinde teknik olarak en iyileri Kevin’ken,
gurubu bir arada tutan kişi ve gurubun beyni Roscoe idi. Kevin ve Susan
birbirlerinden nefret ediyorlar ama ortak arkadaşları (ve Susan’ın
sevgilisi) Roscoe yüzünden birbirlerine katlanıyorlardı.
Bu guruptakiler telefon sistemini telefon firmalarının çalışanlarından daha
iyi biliyorlardı. Gizli bilgileri ve kişisel bilgileri elde etmeleri
çoğunlukla sosyal mühendisliğe dayanıyordu: Sızmak istedikleri sistemdeki
birilerini arayıp, onların bir şeylere kızmış üstleri gibi konuşup, onlardan
bilgi alıyorlardı. Roscoe bu işi bilime dönüştürmüştü. Bir deftere
çalışanların kişiliğine ait bir çok bilgi giriyordu: Üstü kim, altında
kimler çalışıyor, yardımcı olmaya çalışan birisi mi yoksa soğuk birisi mi,
çaylak mı, deneyimli mi. Hatta onların hobileri, çocuklarının adları vb.
bile defterinde bulunuyordu.
Elde ettikleri bilgileri para için kullanmıyorlardı. Sistemlere girebilmek,
onları tanımayan birisine ilişkin en ayrıntılı bilgileri elde etmek vb
onlara yetiyordu. Bir seferinde bu dörtlü telefon numarası öğrenme servisini
kendilerine yönlendirdiler ve telefon numarası soranlara “Beyaz mısınız
zenci mi? Telefon kataloglarımızı ayrı ayrı da” gibi sorular yönelttiler. Bu
tür şeylerle çok eğleniyorlardı.
Daha sonra uzmanlık alanlarını telefon sistemlerinden bilgisayarlara
kaydırdılar. Roscoe üniversitelerin bilgisayar sistemlerinde dolaşırken
Susan askeri bilgisayarlara giriyordu.
Kevin Mitnick’in fotoğrafik bir belleği vardı. Bir çok parolayı içeren bir
listeye biraz baktıktan sonra listeyi saatler sonra bile bir bire
tekrarlayabiliyordu.
,
Bir süre sonra Kevin ile Roscoe özellikle Susan’ı dışlayacak şekilde vakit
geçirmeye başladılar. Susan bu durumdan memnun değildi. Üstüne bir de
Roscoe’nun başka bir kızla nişanlanması eklenince memnuniyetsizliği arttı.
Memnuniyetsiz ve bilgili herhangi bir kadının yapabileceği şekilde intikam
almaya karar verdi.
1980 yılının Aralık ayında US Leasing adında, elektronik cihazları kiralama
konusunda uzman bir firmanın bilgisayarlarına girildi. Kendisini Digital
Equipments firmasının teknisyeni olarak tanıtan birisi US Leasing’i arayıp
sistemdeki bir arızayı çözmek için geçerli bir kullanıcı adı, parolası ve
bağlantı için telefon numarası sordu. Bu bilgileri şüphelenmeden karşı
tarafa veren firma çalışanı ertesi gün Digital firmasını aradığında böyle
bir kimsenin olmadığını, firmalarının onlar tarafından aranmadığını öğrendi.
Aynı gece boyunca firmanın yazıcıları sürekli olarak “Sistem kırıcısı döndü.
Sistem A üzerindeki disklerinizi ve yedeklerinizi uçurmaya az kaldı. Sistem
B’yi zaten uçurmuştum. Bunları geri yüklerken eğleneceğini umuyorum, seni
.öt deliği”, “Öc alma zamanı”, “sansür YOU, sansür YOU, sansür YOU” vb
ifadeleri basıyordu. Bütün zemin kağıtla kaplanmıştı. Kağıtlarda arada bir
de insan adları görünüyordu: Roscoe, Mitnick, Roscoe, Mitnick.
US Leasing’e kimin girdiği anlaşılamadı. Roscoe ve Kevin bunu Susan’ın
yaptığını iddia ederken Susan da onları suçluyordu.
Susan’ın intikam çabaları devam etti. Roscoe’nun firmasını araYasak Kelime onun
bilgisayar terminallerini izinsiz kullandığını ihbar etti. Bunun sonucunda
Roscoe işten atıldı. Bu arada Roscoe ve Kevin’in telefon kayıtlarını takip
ediyor ve nereleri aradıklarını ne yaptıklarını saptamaya çalışıyordu.
Roscoe ve Kevin takipten kurtulmak için sık sık telefon numaralarını
değiştiriyorlardı. Buna karşılık Susan da onların evlerine kadar gelip
telefon hatlarına saplanıyor ve bir telefon aparatıyla bağlı bulundukları
santralda özel bir numarayı arayıp (telekom çalışanlarının kullandıkları bir
teknik) numarayı öğreniyordu. Sonra bu tekniği kullanamamaya başladı: Kevin
daha bilgili olduğu için santralın bilgisayarına girip kendi telefonunun bu
şekilde bulunmasını engellemişti. Sonra da Kevin Susan’ın telefon
görüşmelerini dinleyerek karşı kanıt toplamaya başladı. Susan yeni edindiği
erkek arkadaşına telefonda mesleğinin inceliklerini ve ücretlerini bir bir
açıklıyordu: “sen baskınsan yarım saati 45 dolar, sen pasifsen 40 dolar ve
“güreşmek” istersen 60 dolar”. Bu arada Roscoe kendisini ve ailesini tehdit
ettiği iddiasıyla Susan’ı savcılığa şikayet etti. Susan zor durumda kalmıştı
ama öc almak için hala bir fırsatı bulunuyordu. Savcılık ve emniyet
görevlilerine Kevin ve Mitnick’in yaptıkları işleri anlattı ve bu bilgilere
karşı korunma istedi.
1981 yılında Kevin ve Roscoe ABD’nin en büyük telekom şirketlerinden birisi
olan Pasific Bell şirketinin Los Angeles’daki COSMOS merkezine girmeye karar
verdiler. COSMOS, telefon firmaları tarafından her türlü iş için kullanılan
veritabanı programının adıydı ve Digital Equipments firmasının
bilgisayarları üzerinde çalışıyordu. Ülke çapında yüzlerce CSOMOS sistemi
kuruluydu. Bu sistemde 10-15 civarında komutun nasıl kullanıldığını iyi
bilmek gerekiyordu. Bunu da merkezin çöp kutularını karıştırarak elde
ettiler. Çöpler arasında yazıcı çıktıları, çalışanların birbirlerine
gönderdikleri notlar (parolalar dahil olmak üzere) ve buna benzer bilgiler
vardı. Daha fazla bilgiye gereksinimleri olduğunu anlayınca kendilerini
merkezin çalışanları olarak tanıtıp içeri girdiler. Şirket çalışanlarının
bilgilerinin yer aldığı bölüme bazı adları eklediler. Digital Equipments
bilgisayarları kullanan yerleri bir Digital çalışanıymış gibi aradıklarında
bu adları kullanıyorlardı. Eğer karşı taraf kontrol etmek için COSMOS
merkezini ararsa bu adlara rastlanacak ve arayan kişinin gerçekten
Digital’da çalıştığı sanılacaktı. Bir yöneticinin odasından da COSMOS’a
ilişkin birçok kılavuz alıp çıktılar. Ama fazla ileri gitmişlerdi.
Yaptıkları iş hacker’lık falan değil düpedüz hırsızlıktı. Ertesi sabah
odasına daldıkları yönetici işyerine gelince kılavuzların eksik olduğunu
farketti. Çalışan kayıtları arasında da tanımadıkları adları kolayca
farkedebildiler ve şirketin güvenlik departmanına haber verdiler. Onlar da
emniyet görevlilerine haber verdiler: Susan’ın bilgi verdiği emniyet
görevlilerine.
Polisin Kevin’in evini basması uzun sürmedi. Kevin evde yoktu. Polislerin
buldukları şeyler arasında COSMOS merkezi ile ilgili hiçbir şey yoktu ama
genel olarak telefon ve bilgisayar sistemlerine ilişkin çok şey vardı.
COSMOS güvenlik görevlilerinin ifadelerine dayanarak tutuklama kararı
çıkartıldı. Kevin sinagoga gitmişti. Ailece pek dindar olmasalar da Kevin
sık sık part-time çalışmakta olduğu sinagoga gidiyordu. Polisleri karşısında
gören Kevin kaçmak istedi ama kısa bir araba takibi sonunda yakalandı. Kevin
yakalandığında dağılmıştı: Çok korktuğunu söylüyor ve ağlıyordu.
Savcı Kevin’i ve Roscoe’yu hırsızlık ve bilgisayara izinsiz girme ile
suçladı. Duruşmadan hemen önce Kevin iki konuda suçlu olduğunu kabul etti.
Bu yolla Roscoe’ya ihanet ediyordu ama Islahhaneye gitmekten kurtulmayı
umuyordu. Kurtuldu da. Aldığı ceza (ceza bile denilemez) 90 günlük bir
inceleme ve 1 yıllık gözetim idi. Diğer arkadaşları da 3-5 ay arası cezalar
aldılar. Kevin’in arkadaş gurubuyla da görüşmemesi gerekiyordu.
Guruptaki kişiler cezalarını çekerken Susan da büyük bir aşama kat etti ve
güvenlik konusunda danışman olarak çalışmaya başladı. Hatta bu sırada
Washington’a gidip senatörlere ve yüksek düzey askeri personele bilgi bile
verdi.
vBSEO: Better web rankings & more traffic for your vBulletin forum
03-12-2006, 06:55 PM #3 (permalink)
Zero Relax
Administrator
User ID: 1
Giriş Tarihi: 20-10-2006
Mekan: Türkiye
Mesajlar: 93,202
Extra Info / Bilgiler
Kevin bu sırada Lenny adında başka bir arkadaşıyla en iyi bildiği işe devam
ediyordu: Bilgisayarlara ve telefon sistemlerine girmek. En çok
rastladıkları bilgisayarlar Digital Equipments firmasının mini
bilgisayarlarıydı. Önceleri PDP serisi bilgisayarlar daha sonra ise VAX
serisi bilgisayarlar. Bu bilgisayarlar üniversitelerde ve telekom
firmalarında çok yaygın olarak kullanılıyorlardı. Kevin ve arkadaşı Lenny en
çok da Güney Kaliforniya Üniversitesinin bilgisayarlarına giriyorlardı. Bu
da tekrar başlarının belaya girmesine neden oldu. Bir akşam üniversitenin
terminallerinde "çalışırken" yakalandılar. Bu sefer Kevin kolay kurtulamadı:
Bir ıslahhanede 6 ay geçirmesi gerekti. Bu arada Los Angeles polisi için de
bilgisayar güvenliği konusunda bir video bant hazırladı. 1983'ün sonlarında
serbest kaldı.
Kevin bir aile dostunun yanında çalışmaya başladı. Ama çalıştığı yerdeki tek
bilgisayarı bütün gün boyunca kullanması patronunun dikkatini çekti. Patronu
Mitnick'in neler yaptığını pek anlamıyordu ama Kevin'in bilgisayar başında
kredi kartları sorgulaması yaptığını farkediyordu ve kaygılanıyordu.
Kaygılarını anlatmak için polis teşkilatına ziyaret yaptı; Kevin Mitnick'in
belalısı polis detektifi ile görüştü. Detektif de o sıralar Kevin ve
arkadaşı Rhoades için bir soruşturma yürütüyordu. Soruşturma konusu bir
telekom firmasının kodlarını kullanarak uzak mesafe görüşmeleri
yapmalarıydı. Aynı zamanda MIT'nin çalışanlarını elektronik ortamda tehdit
ediyorlardı. Bu sıralarda amatör radyo yayınlarıyla yaptığı kabalıklar
Kevin'in amatör radyo lisansını kaybetmesine neden olmuştu. Detektif için
bütün bunlar yeterliydi ve Kevin için bir arama ve tutuklama kararı
çıkarttı. Evini, işyerlerini aradılar ama Kevin'i bulamadılar. Hapishaneye
girmektense kaçmayı tercih etmişti.
1985'in yazında Kevin tekrar ortaya çıktı. Hakkındaki tutuklama kararı zaman
aşımına uğramıştı. Tekrar arkadaşı Lenny ile ilişkiye geçti. Lenny çalıştığı
yerlerdeki bilgisayarları Kevin'in kullanımına açıyordu. Bu sırada ABD'nin
en büyük (CIA ve FBI'dan daha büyük) haber alma teşkilatı olan NSA (National
Security Agency) bilgisayarlarına da girmeye başladı. Yaklaşık altı ay
içinde Los Angeles bölgesi içindeki hemen tüm mini bilgisayarlara
girmelerini sağlayacak kullanıcı hesaplarını elde ettiler. Bu sırada NSA'in
sıkıştırmasıyla Lenny işten kovuldu (girdiği işlerin çoğundan kovuluyordu).
Kevin 1985'in Eylül'ünde bir bilgisayar okuluna yazıldı. Başarılı bir okul
dönemi geçiriyordu.
Kevin'in kızlarla arası hiç iyi olmamıştı. Bu yüzden 1987 yılında,
arkadaşlarına evleneceğini söylediğinde herkesi şaşırttı. Gelin adayı bir
telefon şirketinde yönetici olarak çalışıyordu (Kevin kızın nerede
çalıştığını duyduğunda gülmekten az kalsın yere yuvarlanıyordu) ve Kevin'le
okulda tanışmışlardı. Kevin ve arkadaşı birlikte yaşamaya başladılar.
Kevin, UNIX işletim sisteminin bir çeşidini üretip satan Santa Cruz
Operation (SCO) firmasının bilgisayarlarına girdi. Bir sekreterin hesabını
kullanıyordu. Eylemleri fark edildi. SCO yetkilileri telekom şirketiyle
işbirliği yaparak bağlantının kaynağını bulmaya çalıştılar. Bu iş normalde
onlar için çocuk oyuncağıydı. Ama bu sefer bir zorlukla karşılaştılar:
Bağlantıyı izlemeleri engelleniyordu. Kevin saatlerce bağlı kaldığı halde
hattı bulunamıyordu. Bir süre sonra Kevin firmanın programı olan XENIX'i
kopyalamaya çalıştı. Artık çok olmuştu. Bir seferinde dikkatsiz bir şekilde
bağlanınca nereden bağlandığı saptandı. Evi yerel polis tarafından basıldı.
Evde bilgisayar, modum (polis kayıtlarında böyle görünüyordu), telefon
bağlantı aparatı, 55 adet disket çeşitli kitap ve kılavuzlar ile bir adet
tabanca buldular. Kevin ve arkadaşı için tutuklama kararı çıkartıldı, sonra
arkadaşının bu işin içinde olmadığı anlaşılınca onun kararı kaldırıldı. Dava
sürerken Kevin ve arkadaşı evlendiler. SCO davası Kevin'in suçunu kabul edip
işbirliğine yanaşması ile bitti.
1988 yılında Kevin ve arkadaşı Lenny bir başka okula girdiler. İlk
yaptıkları şey okulun bilgisayarındaki bütün dosyaları manyetik bant
kartuşlarına kopyalamaya çalışmak oldu ve bu iş sırasında yakalandılar.
Okulun sistem sorumlusu gecikmeden polise haber verdi. Polisin elinde
yeterince bilgi vardı ve Kevin'i hapishaneye tıkıp orada uzun süre tutmak
için ellerinden geleni yapmaya kararlıydılar. Ama polis, üniversite, telekom
şirketi ve Digital Equipments arasındaki koordinasyonsuzluk yüzünden hiçbir
şey yapılamadı.
vBSEO: Better web rankings & more traffic for your vBulletin forum
03-12-2006, 06:55 PM #4 (permalink)
Zero Relax
Administrator
User ID: 1
Giriş Tarihi: 20-10-2006
Mekan: Türkiye
Mesajlar: 93,202
Extra Info / Bilgiler
Çalışmaları için Lenny’nin işyerindeki bilgisayarları kullanıyorlardı.
Kevin ve Lenny'nin şimdiki amaçları Digital Equipments firmasının en değerli
yazılımı olan VMS işletim sistemini elde etmekti. Bunun için Arpanet içinde
gezinmeye başladılar. Arpanet içindeki bir askeri bilgisayara girmeyi
başardılar ve onu çaldıkları yazılımları saklamak için kullanmaya
başladılar. Bu bilgisayara girdikleri anlaşılınca başka bilgisayarlara
geçtiler: Güney Kaliforniya Üniversitesinin bilgisayarlarına. Bilgisayarlara
giriyorlar, onların üzerinden Arpanet'e çıkıyorlar ve bir yerlerden
aldıkları VMS'in kaynak kodunu bu bilgisayarlara kopyalamaya çalışıyorlardı.
Kopyaladıkları kod VMS'in alalade bir sürümü de değil 5.0 sürümüydü. Bu
sürüm henüz müşterilere dağıtılmaya başlanmamıştı ve bulunabileceği tek yer
Digital Equipments'ın iç ağı olan Easynet idi. Kevin ve Lenny gerçekten de
bir zamandır Easynet'e giriyorlardı. Girmekle kalmayıp Easynet içinde
çalışanların birbirleriyle yazışmalarını da izleyebiliyorlardı. Bu
yazışmalar arasında iki kişi dikkatlerini çekti . Birincisi bir VMS güvenlik
uzmanıydı. İkincisi ise sürekli olarak bu uzmanla yazışan ve İngiltere'deki
bir üniversitede çalışan bir başka uzmandı. İkinci uzman sürekli olarak
bulduğu güvenlik açıklarını ilkine gönderiyordu. Tabii, bunlar Kevin ile
Lenny'nin eline de geçiyordu.
VMS’in kaynak kodunun üniversitenin bir bilgisayarına aktarılması bittiğinde
sıra dosyaları bir manyetik bant kartuşuna kopyalamaya gelmişti. Ellerindeki
araçlarla bunu uzaktan yapmaları mümkün değildi. Bunu üniversitenin
bilgisayarının başında yapmaları gerekiyordu. Bu iş için yanlarına eski
arkadaşları Roscoe’yu aldılar. Kevin tanındığı için üniversiteye girmeyecek,
işi Lenny ile Roscoe bitirecekti. Roscoe kendisini bir öğrenci olarak
tanıtıp kopyalaması gereken dosyalar olduğunu söyledi ve kartuşun
bilgisayara takılmasını sağladı. Sonra Lenny ile buluşup telefonla Kevin’e
haber verdiler. Kevin bilgisayara uzaktan bağlanarak dosyaların kopyalanması
için gereken komutları verdi. İşlem bitince Roscoe kartuşu aldı. Dosyalar
çok büyük olduğu için bu işlemleri birkaç kez yapmaları gerekti ama sonunda
VMS’in kaynak kodlarına sahip oldular. Artık bu kodu inceleyip işletim
sisteminin açıklarını bulabilirlerdi.
Bu sırada hem üniversitede hem de Digital Equipments’da sisteme birilerinin
girdiği anlaşılmıştı. Kevin ve Lenny’nin de okudukları e-postalar ile
yakından bildikleri gibi Digital içinde üç kişi hemen hemen tüm zamanlarını
bu işi çözmeye adamışlardı. Ama Kevin ve Lenny yine bu e-postlardan
Digital’ın onları bulsa bile kolay kolay suçlamayacağını öğrenmişlerdi.
Firmalar kendi sistemlerine birilerinin girdiğinin öğrenilmesinden hiç de
memnun kalmıyorlardı. Yine de her iki kurum da onları saptamak için
ellerinden geleni yapıyorlardı. Kendilerine gelen telefon bağlantılarını
izlemek için telekom şirketleriyle birlikte çalışıyorlardı. Kevin telefon
sistemini iyi tanıması nedeniyle aramalarını hep çağrı yönlendirme
yöntemiyle yapıyor ve izleme sonunda rastgele numaralara erişmelerini
sağlıyordu. Bir keresinde rastgele numara ortadoğudan göçen bir adamın
numarası çıktı. Adamın evi FBI tarafından basıldı ama ajanlar televizyon
seyreden bir adamdan başka bir şey bulamadılar.
Bu arada Lenny ile Kevin arasında sorunlar baş göstermeye başladı. Lenny
daha normal bir hayat sürmek istiyordu: Hacker’lık dışında faaliyetlerle
ilgilenmek, kız arkadaşına daha fazla zaman ayırmak istiyordu. Kevin ise tek
bir şeye saplanmıştı: Daha çok, daha çok bilgisayar sistemine girmek.
Lenny’i de kendisiyle çalışmaya zorluyordu. Lennny, Kevin’in ilerde kendi
aleyhinde kullanabileceği bilgileri topladığını düşünüyordu. Sık sık
tartışıyorlardı. Kevin her işlerinde "bu sonuncu olacak başka bir hacking
yapmayacağız" diyordu ama birisi bitince bir başka işi başlatan da yine hep
o oluyordu. Kevin çalışmaları ile ilgili olarak da karısına sürekli yalanlar
söylüyordu. Lenny arkadaşları Roscoe’yu arayıp durumdan yakındı. Roscoe da
Kevin’in halinden memnun değildi ve ona şimdiden iyi bir avukat bulmasını
önerdi. Kevin çığrından çıkmıştı: VMS işletim sisteminin kaynak kodunu
kopyaladıktan sonra şimdi de yine Digital’dan Doom adında bir oyunu
kopyalamak istiyordu. Lenny için bu kadarı fazlaydı. İşindeki amirleriyle
konuşup durumunu anlattı. Birlikte hem Digital’ı hem de FBI’ı aradılar ve
durumu anlattılar. Lenny o ana kadar elde ettikleri 36 adet kartuşu FBI’a
teslim etti. Birlikte Kevin’e bir tuzak hazırladılar. Lenny’nin üstüne
mikrofon ve teyp yerleştirdiler. Lenny her akşam olduğu gibi işyerinde Kevin
ile buluştu. Bu sırada FBI ve Digital güvenlik elemanları da aynı binada
onları izliyordu. Kevin sabah saat 3’e kadar çalışmayı sürdürdü. Ertesi
sabah FBI ajanları ve Digital yetkilileri bir toplantı yaptılar. Her
zamankinin aksine bu sefer Digital da geri çekilmemeye karar vermişti. O gün
akşam Kevin tutuklandı. Yıl 1988 idi.
Kevin’in tutuklanışı gazetelere manşet oldu. Haberlerde onun basit bir
telefonla nükleer savaşa yol açabileceği, toplum için bir tehdit oluşturduğu
işleniyordu. Kevin maksimum güvenliğin sağlandığı bir hapishaneye kondu.
Digital firması Mitnick’in kendilerine verdiği zararın 160 bin dolara mal
olduğunu iddia etti. Kevin mahkemede bazı suçlamaları kabul etti,
yaptıklarından dolayı özür diledi ve bu tür şeyleri bir daha
tekrarlamayacağına söz verdi. Mahkeme onu bir yıl hapis ve altı aylık bir
tedavi ile cezalandırdı. İyi hali görüldüğünden, 1990 yılının baharında,
cezasının tümünü tamamlamadan hapishaneden şartlı olarak çıktı. Hapishaneden
çıktığında karısı boşanmak istedi: Bütün olan bitenden bıkmıştı.
vBSEO: Better web rankings & more traffic for your vBulletin forum
03-12-2006, 06:55 PM #5 (permalink)
Zero Relax
Administrator
User ID: 1
Giriş Tarihi: 20-10-2006
Mekan: Türkiye
Mesajlar: 93,202
Extra Info / Bilgiler
Kevin hapisten çıktığı zaman eski arkadaşı Susan ile görüşmeye başladı.
Kevin kilo vermişti ve düzenli bir işte çalışıyordu. Susan, sonradan bu
döneminde Kevin’i baştan çıkarmaya çalıştığını söyleyecekti. Onun yatakta
nasıl olduğunu merak ediyordu. Ama Kevin’in bu taraklarda bezi yoktu. Susan
vazgeçti. Daha sonra “isteseydim onunla yatardım” diyecekti.
FBI hapisten çıkan Kevin'in ıslah olduğuna inanmıyordu. Justin Petersen
adında bir eski hacker'ı Kevin'in peşine taktı. Justin hem Kevin, hem de
Roscoe ile ilişkiye geçip onları bilgisayarlara girme konusunda
cesaretlendirdi. Üçlü birlikte bir çok bilgisayara girdiler. Kevin Justin'in
ajan olduğunu farkedince bir avukata danışıp onunla yaptıkları görüşmeleri
teybe kaydettiler. Ama çok geçti. Şartlı salıverme kurallarını ihlal ettiği
için Kevin hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Kevin yakalanmamak için
kaçmaya başladı. Sürekli şehir değiştiriyor, alışverişini hep nakit
paralarla yapıyordu. Bilgisayarlara girme huyundan vazgeçememişti. Gelişen
teknoloji ile birlikte bir dizüstü bilgisayar, bir hücresel telefon ve
modemle çalışmak yeterli hale gelmişti. İnternet'in yaygınlaşması da ona
hizmet ediyordu. Bir yerel İnternet hizmet sağlayıcısına bağlanıyor oradan
da İnternet'te yaygın olarak kullanılan Telnet programı ile istediği sisteme
bağlanabiliyordu.
Bu sırada Digital firmasına VAX sistemlerinin hatalarını rapor eden
İngiliz'le arasında garip bir bağ oluştu. Kevin, İngiliz'in firmaya
gönderdiği e-postaların hepsini okuyabiliyordu. Bu e-postalardan ne kadar
bilgili bir kişi olduğunu anladığı İngiliz'e karşı hayranlık besliyordu. Bu
hayranlığın sonunda kendisini telefonla aramaya bile başladı. Telefon
görüşmeleri 2, 3 bazen 4 saat sürüyordu. İngiliz'in FBI ile bağlantılı
olarak onu yakalamaya çalıştığını öğrenince büyük hayal kırıklığına uğrayıp
bağlarını koparttı.
1994'ün son aylarında Kevin Seattle kentindeydi (Microsoft'un da merkezinin
bulunduğu Amerika'nın kuzeydoğusundaki bir kent) . Brian Merril adıyla bir
hastanede bilgisayar teknisyeni olarak çalışıyordu. Şehrin telekom
şirketinin iki detektifi telefon korsanlığını araştırırken onu buldular.
Tarama cihazı ile binasına kadar ulaşıp telefon konuşmasını dinlediler.
Kevin karşısındakiyle bir bilgisayar sistemine nasıl girileceğinden
konuşuyordu. Ama arama emri ancak birkaç ay sonra çıkarılabildi. Arama
yapıldığında da Kevin'i bulamadılar. Kevin yine kaçmayı başarmıştı. Kaçtığı
yer Amerika'nın doğusundaki Raleigh kentiydi. Bu kentte son ve en uzun hapis
cezasına çarptırılmasına neden olan işini yapacaktı: Japon kökenli bir
Amerikalı olan Tsutomo Shimomura'nın bilgisayarına girmek.
Tsutomo Shimomura dünyaca ünlü bir fizikçi olan Richard Feynman'dan ders
alan parlak bir astrofizikçi idi. Ama astrofizik onu kesmiyordu. 19 yaşında
Los Alamos Ulusal Laboratuvarında işlemci mimarisi ve hesaplama yöntemleri
üzerinde çalışmaya başladı. Daha sonra San Diego Süper Bilgisayar Merkezinde
çalışmaya başladı. Kendini beğenmiş birisiydi. Karşısındaki kişi onun
konularından anlamıyorsa Tsutomo için değersizdi. Bilgisayarları çok seviyor
ve bilgisayar güvenliği alanıyla yakından ilgileniyordu. Bu özelliği
yüzünden Hava Kuvvetlerine ve NSA'e güvenlik konusunda danışmanlık
yapıyordu. Bilgisayarına girildiğini farkettiğinde çok şaşırdı, çok bozuldu
ve bunu kişisel bir tehdit olarak algılayıp bilgisayarına gireni takip etti.
Yakalayana dek.
Tsutomo'nun sistemine giren kişi iz bırakmamak için günlük dosyalarını (log
files) silmişti. Ama Tsutomo çok önceden tedbirini almıştı: Günlük
dosyalarının bir başka bilgisayara düzenli olarak gönderilmesini sağlamıştı.
Bu dosyaları bir master öğrencisi düzenli olarak inceliyordu. Bu öğrenci
normalde hep artması gereken günlük dosyalarının son kopyasının küçülmüş
olduğunu gördüğünde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu farketti. Durumu
Tsutomo'ya haber verdiğinde Tsutomo kayak yapmaya gidiyordu. Tatilini iptal
edip hemen San Diego'ya döndü.
Tsutomo'nun bilgisayarlarına saldıran kişi IP spoofing denilen bir tekniği
kullanıyordu. Chicago'daki Loyola Üniversitesinden girdiği sanılan birisi,
bilgisayarının IP adresini Tsutomo'nun ağındaki bir IP adresi olarak
göstermişti. Saldırgan bu yolla Tsutomo'nun birçok bilgisayarından
düzinelerce dosyayı kopyalamıştı. Tsutomo bu tekniği duymuştu ama
gerçekleştirilmesi çok zor olduğu için uygulandığını hiç görmemişti.
Tsutomo bilgisayar güvenliği konusunda çalışan kişilerin çoğu gibi Kevin
Mitnick'i duymuştu. Kevin'in arandığını da biliyordu. Saldırganın o
olduğundan emin değildi ama araştırmaya hemen başladı. Önce saldırganın
neleri çaldığını buldu: Hücresel telefon kodları, Tsutomo'nun e-postalarını
ve çeşitli güvenlik araçlarını içeren özel klasörü (home directory) birçok
başka dosya. Tsutomo bilgisayarlarındaki güvenlik önlemlerini arttırıp
tatiline döndü. Sonraki günlerde Tsutomo Bruce Koball adında birisi
tarafından arandı. Bruce San Fransisco'da yaşıyordu ve İnternet hesabına
ayrılan disk alanının Tsutomo'nun dosyaları ile dolduğunu bildiriyordu. Bu
alanda Tsutomo'nun yaklaşık 150MB'lık dosyası bulunuyordu. Tsutomo San
Fransisco'ya uçup İnternet Hizmet Sağlayıcısının merkezine karargah kurdu.
Buradan kendi sistemlerine giren kişiyi izlemeye başladılar. Onun klavyede
bastığı her tuşu takip edebiliyorlardı. Saldırganın o bölgedeki başka
İnternet Hizmet Sağlayıcılarına (ISP) da girdiğini ve o sistemleri de
parmağının ucunda oynattığını farkettiler. Karşılarındaki kişi sıradan
birisi değildi. Saldırganın aslında yine o yöredeki başka bir ISP'den
girdiğini farkedince karargahlarını oraya taşıdılar. Orada saldırganın
ISP'nin 26000 müşterisine ait kredi kartı bilgilerini elde etmiş olduğunu
gördüler (bu kredi kartı bilgilerinin kullanılıp kullanılmadığı hiç
anlaşılamadı). Saldırgan ondan fazla kişinin e-postalarını izliyordu. Bu
e-postalar içinde "itni" ifadesini arıyordu. Tsutomo'nun kuşkusu kalmamıştı:
Aradıkları kişi Kevin Mitnick'ti.
Bu sırada saldırganın aramayı Raleigh'den (ABD'nin öbür tarafı) başlattığı
saptandı. Aramalar bir hücresel telefon ve modemle yapılıyordu. Tsutomo tası
tarağı toplayıp Raleigh'a uçtu. Orada telekom şirketi Sprint'in bir
teknisyeni ile birlikte bir arabaya atlayıp telefon görüşmelerini taramaya
başladılar. Otuz dakika içinde Kevin'in yeri saptandı. FBI'a haber verildi.
Kevin'in kanıtları yok etmemesi için hızlı hareket etmeleri gerekiyordu.
Sabahın ikisinde ajanlar kapıyı çaldılar. Kevin'in ilk sorduğu şey arama
belgesiydi. Ajanlar arama belgesini gösterdiklerinde adresin yanlış yazılmış
olduğu anlaşıldı. Ama bu Kevin'in içeri giren ajanlar tarafından
tutuklanmasına engel olamadı. Beş yıl hapishanede kaldı. 2000 yılı içinde
serbest bırakıldı. Halen gözetim altında. Telefon kullanamıyor (annesini
araması dışında). Bilgisayara el süremiyor. ABD dışına çıkması yasak.
Geçimini konferanslara katılarak sağlıyor. 2003 yılının gelmesini ve
üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasını bekliyor.
|
|
|
|
|
|
|
Only E-mai : ByYakamoz@Aol.com
|
|
|
|
|